444 1 633

Yurt dışı aramalar:
+90 212 368 16 00

Kalp ve damar sağlığı neden bu kadar önemli?


31 Mayıs 2023

Genel Tanıtım


Kalp ve damar sağlığı neden bu kadar önemli?

  • Kalbimiz vücudumuzun canlılığı için gerekli olan oksijen ve besinlerin doku ve organlarımıza taşınmasını sağlayan bir motor görevi görür.
  • Pompaladığı kanın taşıdığı oksijen ve besinler atardamarlar yolu ile önce kendi koroner sistemine sonra başta beyin olmak üzere tüm vücuda taşınır.
  • Bedenimizin her tarafı atardamar, toplardamar ve bunların uzantısı kılcal damar ağları ile örülüdür.
  • Özellikle atardamar sağlığını bozan her şey başta kalp olmak üzere tüm organların işleyişini bozar.

Kalp damar hastalıklarının sıklığı neden artmaktadır? En önemli  nedenler nelerdir?

  • Eski çağlara nazaran hareketli olduğumuz süre ve temel insan gücüne bağlı olan işlerin azalması, hareketsizlik,
  • Buna bağlı olarak dünya nüfusunun üçte ikisinin aşırı kilolu ya da obez olması,
  • Yine buna bağlı olarak diyabet ve ilişkili hastalıkların sıklığının artması,
  • Beslenmenin daha kolay erişilebilir olması ve yemeklerimizin yüksek kalorili ve karbonhidrattan (şeker ve unlu mamuller) zengin olması,
  • Buna ve genetik faktörlere bağlı olarak kolesterol yüksekliği,
  • Sigara ve tütün ürünleri kullanımının artması,
  • Emosyonel stres gibi durumlar atardamar duvarında yangıya sebep olarak damar duvarında aterosklerotik plak dediğimiz, damar içindeki kan akımını yavaşlatıp durdurabilen kolesterolden zengin oluşumlara neden olmaktadır.

Koroner arter hastalığında tanıda hangi yöntemleri kullanırız ve yeni teknikler var mıdır?

  • Tanıda hastadan alınan anamnez-öykü ve yapılan muayene hala en önemli tanı koyma yöntemleri arasındadır. Kalp damar hastalıklarında hastalarımızın anlattığı şikâyetler, başlangıçtaki tüm tanısal testler normal bile olsa çok değerlidir. Tanıda oldukça belirleyicidir.

  • Elektrokardiyografi, kalbin elektriksel aktivitesini ölçerek kalp krizi gibi önemli hastalıkları başka tetkike gerek duymadan tanımamıza olanak tanır.

  • Kan testleri özellikle troponinler ve kan kolesterol düzeyleri tedaviyi yönlendirmemize yardımcı olur.

  • Ekokardiyografi, kalp ultrasonu kalp hastalıklarının tanısında önemli yer tutmaktadır.

  • Egzersiz testi özellikle 10 yıllık kardiyovasküler riski belirlemede hala önemlidir.

  • Koroner tomografi (sanal anjiyografi) ya da koroner tomografik anjiyografi uygun hastalarda kalp damar tıkanıklığı olmadığını göstermede oldukça yüksek özgüllüğe sahip bir testtir. Ancak işlem sırasında kalp hızı dakikada 60 civarında olmalıdır. İyotlu kontrast madde gerektirmesi ve radyasyon dezavantaj oluştursa da yeni teknolojik cihazlarda radyasyon dozu oldukça düşüktür, az miktarda iyotlu kontrast madde ile çekim yapılabilmektedir.

  • Koroner damar tıkanıklığının tanısı ve tedavisinde en önemli araç koroner anjiyografidir. El bileği ve başparmak üstünden artık daha da düşük risk ile yapılabilmektedir. İşlem sırasında damar tıkanıklığı tespit edildiğinde aynı seansta damar açılabilmektedir.

  • Kalp MR’ı da yapısal ve damarsal hastalıkların tanısında önemli rol oynamaktadır.

Tedavide öne çıkan yöntemler nelerdir?

  • Egzersiz, doğru beslenme, stresten ve tütün ürünlerinden uzak durma gibi yaşam tarzı değişiklikleri tedavinin en önemli basamağıdır.
  • Çok düşük doz aspirin gibi ucuz ve kolay erişilebilen tedaviler kalp damar hastalıklarının tedavisinde önemini korumaktadır.
  • Kolesterolün etkin tedavisi (diyet, statinler ve diğer tedaviler) hem kalp damar sağlığının korunmasında hem de oluşan aterosklerozun stabil kalıp ilerlemesinin önlenmesinde önemlidir.
  • Yüksek kan basıncı ve diyabetin düzgün güncel bilimsel kılavuzlara uygun tedavisi çok önemlidir.

Özellikle kalp damar tıkanıklığını önlemek için neler yapılmalıdır?

  • Hareketsiz kalınmamalıdır. Haftada 5 saat hafif-orta yoğunlukta egzersiz yapılmalıdır.
  • Obezite engellenmelidir.
  • Kolesterol yüksekliği, yüksek tansiyon ve diyabet (kandaki yüksek şeker oranı damar duvarındaki aterosklerotik süreçte olumsuz katkı sağlar) hastalığınız varsa titizlikle yönetilmesi gerekmektedir.
  • Sigara, elektronik sigara, nargile gibi tüm dumanı içe çekilerek tüketilen ürünler kullanılmamalıdır.
  • Alkol tüketimi mümkünse olmamalı, kısıtlanmalıdır.
  • Ailede özellikle birincil akrabalarda (anne, baba ve kardeşler) erken yaşta kalp damar hastalığı öyküsü daha detaylı ve sık kardiyoloji incelemesinden geçilmelidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Sizi Arayalım

Ad Soyad

E-mail

Telefon

Konu

Mesaj

Randevu Oluştur

Merkezlerimizden kolayca randevu oluşturabilirsiniz.

YOUTUBE


Kadınlarda görülen en sık kanser; meme kanseri | Prof. Dr. Mehtap Tunacı

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan duktal kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan lobüler kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Risk Faktörleri Meme kanseri gelişiminde bilinen en önemli risk faktörleri şunlardır; Obez veya aşırı kilolu olmak Yeterli fiziksel aktivite yapmamak Alkol kullanımı İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır. Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (+55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır. Kadın cinsiyet, ileri yaş BRCA-1, BRCA-2 mutasyonları gibi bir takım genetik değişiklikler Meme kanseri öyküsünün bulunması Göğüse radyoterapi almış olmak Bazı iyi huylu meme hastalıkları (fibroadenom, papillomatosis, gibi) Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

HABERLER

Tümünü Gör

SOSYAL MEDYA