444 1 633

Yurt dışı aramalar:
+90 212 368 16 00

Elektroensefalogram nedir?


10 Mayıs 2021

Genel Tanıtım


Elektroensefalogram (EEG) beyindeki sinir hücreleri tarafından hem uyanıklık hem de uyku durumundayken üretilen elektriksel işlevin kağıt üzerinde dalgalar halinde yazdırılmasıdır.

EEG hangi durumlarda kullanılır?

Beynin normal elektriksel işlevi, başta epilepsi (sara) olmak üzere pek çok durumda bozulur. EEG’yi oluşturan beyin dalgalarının değerlendirilmesi ile bu bozukluğun yeri ve şekli hakkında bilgi edinilir.
Bayılma yakınması olan bir kişide sara krizinden veya epilepsy (sara) hastalığı tanısı düşünülüyorsa, tanıyı destekleklemek, nöbet/sara hastalığı tipini belirlemek, tedaviye karar vermek ve devam etmek açısından kullanılmaktadır.  
Bunun yanısıra Epilepsi dışında bir çok beyin hastalıklarında, beyin işlevlerinin değerlendirilmesinde EEG incelemesine başvurulur.

EEG tetkiki nasıl yapılır?

Beynin elektriksel işlevi, hastanın saçlı derisi üzerine yerleştirilen küçük metal elektrotlar aracılığıyla EEG aletine iletilir ve veriler ortalama 30 dakika kaydedilir. 
EEG tamamen ağrısız ve zararsız bir inceleme yöntemidir. 
Her yaşta insana EEG çekilebilir.
EEG’de radyasyon etkisi yoktur ve beyne zarar vermez.

EEG çekim süreleri ne kadardır?

Rutin (normal) EEG 20-30 dakika arasında surer.
Uyku-Uyanıklık EEG: ortalama 1 saat sürer (20 dakika uyanık, 40 dakika uyku halinde)
Bazı durumlarda 3 saatlik, tüm gece veya 24 saatlik EEG çekilebilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

İlgili Birimler


Sizi Arayalım

Ad Soyad

E-mail

Telefon

Konu

Mesaj

Randevu Oluştur

Merkezlerimizden kolayca randevu oluşturabilirsiniz.

YOUTUBE


Kadınlarda görülen en sık kanser; meme kanseri | Prof. Dr. Mehtap Tunacı

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan duktal kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan lobüler kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Risk Faktörleri Meme kanseri gelişiminde bilinen en önemli risk faktörleri şunlardır; Obez veya aşırı kilolu olmak Yeterli fiziksel aktivite yapmamak Alkol kullanımı İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır. Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (+55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır. Kadın cinsiyet, ileri yaş BRCA-1, BRCA-2 mutasyonları gibi bir takım genetik değişiklikler Meme kanseri öyküsünün bulunması Göğüse radyoterapi almış olmak Bazı iyi huylu meme hastalıkları (fibroadenom, papillomatosis, gibi) Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

HABERLER

Tümünü Gör

SOSYAL MEDYA