444 1 633

Yurt dışı aramalar:
+90 212 368 16 00

Gürültülü Ortamlarda İşitme Kayıpları


04 Ağustos 2020

Genel Tanıtım


Ülkemizde mesleksel nedenli işitme kayıpları oldukça yüksek orandadır. Gürültü değerleri özellikle büyük metropollerde standart eşiklerin üzerine çıkmaktadır. Gürültü sonucu işitme kayıpları geçici, kalıcı ve akustik travma olarak üçe ayrılır. Geçici olanda kısa süreli işitme yorgunluğu vardır. Geri dönüş daima olur. Kalıcı eşik kaymalarında uzun süre gürültüye maruz kalma söz konusudur. Akustik travmada ise kulağa ani gelen patlama tarzı gürültü mevcuttur. Nörosensoriyel işitme kaybı yapar. Gürültü sonucu oluşan kayıplarda ses şiddeti 90 desibelin üzerindedir. Genellikle iki kulağı da etkiler. ilk kayıp 4000 Hertz'de olur. Sonra diğer frekansları etkiler.

Böyle bir hasta ile karşılaştığımızda anamnezde önceden işitme testi yaptırıp yaptırmadığı, anne ve babada işitme kaybı olup olmadığı, geçirilmiş çocukluk hastalıkları ve askerlikte ateşli silah deneyimleri sorgulanmalıdır. Gürültüye bağlı işitme kayıplarında arttırıcı faktörler arasında genetik özellikler, demir eksikliği, A vitamin eksikliği, diabet, vasküler hastalıklar, hipertansiyon, hiperlipidemi, ileri yaş ve sigara vardır. Bu tür işitme kayıplarında psikolojik problemler artar. Sosyal ilişkilerde azalma ve içe dönüklük yaşanır. İnşaat, maden ,müzik sektörü ve askeri hizmet alanında çok sık karşılaşılınır.

Tüm işitme kayıplarının 1/3'ü gürültüye bağlıdır.En sık mesleki hastalıkların başında gelir

İşitmenin korunmasında gürültünün kaynağını önlemek, izolasyon ve ortamda bulunan kişide koruyucu önlemler sıralanabilir. Kişinin kulak koruyucu kullanması ve çalışma sürelerinin kısaltılması iyi çarelerdir. Kulak tıkaçlarını doğru uygulama ile taktığımızı sesimizi daha fazla ve derinden duymakla kontol edebiliriz. Kulak tıkaçları ve kulaklıklar 15-30 desibel şiddeti azaltırlar. Tıkaçlar düşük frekanslarda kulaklıklar ise yüksek frekanslarda daha etkilidirler. Basit kulak topları, pamuk sadece 7 db şiddeti azalttığından pek tavsiye edilmez. Çok gürültülü ortamlarda kulak tıkaçları ve kulaklıkların birlikte kullanımı önerilmelidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

İlgili Birimler


Sizi Arayalım

Ad Soyad

E-mail

Telefon

Konu

Mesaj

Randevu Oluştur

Merkezlerimizden kolayca randevu oluşturabilirsiniz.

YOUTUBE


Kadınlarda görülen en sık kanser; meme kanseri | Prof. Dr. Mehtap Tunacı

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan duktal kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan lobüler kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Risk Faktörleri Meme kanseri gelişiminde bilinen en önemli risk faktörleri şunlardır; Obez veya aşırı kilolu olmak Yeterli fiziksel aktivite yapmamak Alkol kullanımı İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır. Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (+55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır. Kadın cinsiyet, ileri yaş BRCA-1, BRCA-2 mutasyonları gibi bir takım genetik değişiklikler Meme kanseri öyküsünün bulunması Göğüse radyoterapi almış olmak Bazı iyi huylu meme hastalıkları (fibroadenom, papillomatosis, gibi) Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

HABERLER

Tümünü Gör

SOSYAL MEDYA