444 1 633

Yurt dışı aramalar:
+90 212 368 16 00

Kış Aylarında Vücut Direncini Artırmak İçin Beslenme Önerileri


07 Ocak 2021

Genel Tanıtım


Kış aylarında hava ısısındaki ani düşüşle birlikte gribal enfeksiyonlarda artış meydana gelmektedir, ayrıca evler ve iş yerlerinin yeterince havalandırması yapılmadığında da gribal enfeksiyonların hızla yayılması kaçınılmaz bir sonuçtur.

Bu değişimlerden etkilenmemek ya da en az hasarla kurtulmak için belirli tedbirler almakta yarar vardır.

Öncelikle mevsim başında doktorunuza danışarak koruyucu aşınızı olabilirsiniz.

Gribal enfeksiyonlara karşı bir diğer destek ve en büyük silahımız yediğimiz yiyeceklerdir. Tüketeceğimiz besinleri satın alırken çok dikkatli olmamız gerekir; şöyle ki sebzeleri ve meyveleri satın alırken mevsim sebzeleri ve mevsim meyveleri olması bir numaralı öncelik olmalıdır. Bulabildiğimiz ölçüde doğal ürünleri seçmek de sağlığımızın korunmasına yardımcı olacaktır.

Kış döneminde satın alabileceğimiz sebzeleri sayalım; ıspanak, pırasa, lahana, karnabahar, brokoli, kereviz, brüksel lahanası, pazı, yer elması hemen hemen her yerde ulaşabileceğimiz sebzelerimizdir. Bu sebzelerden her gün bir öğünde, bir çeşit etli ya da etsiz pişirmek ve tüketmek yeterli ve dengeli beslenmemizi sağlayarak bağışıklık sistemimizi olumlu yönde destekleyecektir. Ne kadar çok çeşit sebze kullanırsak bedenimizin savunma sistemi karşılaştığı mikroplara karşı o kadar iyi savaşabilmektedir. Sebzeleri çeşitli olarak tüketmekte zorluk çekenler için bir kaç çeşit sebzenin karıştırılarak yapıldığı sebze çorbaları pratik bir seçim olabilir.

Mevsim meyvelerini sayalım; mandalina, portakal, nar, muz, elma, armut, greyfurt, kivi ve ayva. Meyveleri de düzenli tüketmek çok önemlidir. Meyveler yıkanıp hazırlanır hazırlanmaz yenmelidir ki vitamin kaybına uğramasınlar, özellikle C vitamini yönünden zengin olan kivi, portakal, mandalina ve greyfurt soyulduktan hemen sonra hiç bekletilmeden tüketilmelidir. Günlük ortalama 3- 4 porsiyon meyve yetişkin bir kişinin ihtiyaçlarını karşılar ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur.

Gelelim salata ile ilgili ihtiyaç ve çeşitlere; kış mevsimi yeşillikler, havuç, mor lahana ve turp zamanıdır. Bu salata malzemelerini tüketirken de en çok yakışan limon ve zeytinyağıdır. Limon aynı zamanda C vitamini içeriği açısından zengin olduğu için bağışıklık sistemini de destekler. Salata her öğün yenebilir olmasıyla, yardımcı yemek olarak adlandırılsa da vücut direncinin korunmasında büyük bir role sahiptir. Salatanın yemeğe oturmadan hemen önce hazırlanması ise, vitamin ve mineral kayıplarının önüne geçilmesi için en iyi yoldur.

Günlük beslenme planı içerisinde elbette, protein açısından kaliteli besinler olan et, balık, tavuk, peynir çeşitleri, yumurta, yoğurt ve süt ürünleri de düzenli tüketilmelidir. Hem vücut ihtiyaçlarının karşılanması hem de enfeksiyon durumlarında iyileşme sürecinin kısalmasını sağlamak için sağlıklı pişirme yöntemleriyle (haşlama, ızgara, fırın) hazırlanarak yenilebilir.

Proteinli besinler her öğüne paylaştırılabilir; sabahları peynir, yumurta ya da yoğurt, yulaf, süt tercih edilebilirken, öğle ve akşam öğünlerinde balık, et, tavuk ya da baklagil yemekleri  kullanılabilir. Ayrıca yoğurt ve süt ürünleri gün içerisinde de ara öğün olarak tüketilirse hem daha az acıkma hissi hem de günlük daha fazla tüketim sağlanarak özellikle doğal olarak D vitamini desteğini almamıza da yardımcı olur.

Bağışıklığa bir diğer destek de kuru yemişlerden sağlanabilir. Örneğin gün içerisinde tüketilecek 12-15 badem ya da fındık ya da 3 tam ceviz içi daha enerjik hissetmemizi sağlarken aynı zamanda omega-3 alımını artırarak kalp ve damar sağlığımızın korunmasına da yardımcıdır.

Bir diğer destek seçeneği de çinkodur. En önemli kaynakları; kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri ve fındık olarak sayılabilir.

Yeterli ve dengeli beslenmeyi planlarken yemeklerin pişirilmesi sırasında uygun olacak her türlü et ve sebze yemeklerine bir kaç diş sarımsak eklenmesi ve zaman zaman tüketilecek yoğurda karıştırılması gribal enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltabilir.

Soğuk havalarda sıcak bitki çaylarını da unutmayalım; zencefil, adaçayı, ıhlamur ve tarçın ilk sıralarda yer alabilir ve içerisine meyveler ve limon parçaları eklenerek daha lezzetli ve daha yararlı hale getirilerek içilebilir.

Sağlıklı günler hepimizin olsun.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

İlgili Birimler


Sizi Arayalım

Ad Soyad

E-mail

Telefon

Konu

Mesaj

Randevu Oluştur

Merkezlerimizden kolayca randevu oluşturabilirsiniz.

YOUTUBE


Kadınlarda görülen en sık kanser; meme kanseri | Prof. Dr. Mehtap Tunacı

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan duktal kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan lobüler kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Risk Faktörleri Meme kanseri gelişiminde bilinen en önemli risk faktörleri şunlardır; Obez veya aşırı kilolu olmak Yeterli fiziksel aktivite yapmamak Alkol kullanımı İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır. Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (+55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır. Kadın cinsiyet, ileri yaş BRCA-1, BRCA-2 mutasyonları gibi bir takım genetik değişiklikler Meme kanseri öyküsünün bulunması Göğüse radyoterapi almış olmak Bazı iyi huylu meme hastalıkları (fibroadenom, papillomatosis, gibi) Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

HABERLER

Tümünü Gör

SOSYAL MEDYA