444 1 633

Yurt dışı aramalar:
+90 212 368 16 00

Covid-19 ve Kalp Hastalıkları


22 Ocak 2021

Genel Tanıtım


Bir koronavirüs türü olan COVID-19, şiddetli akut solunum yolu enfeksiyonuna neden olabilen bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Tüm dünyada salgın haline gelen virüs hakkında her gün yeni şeyler öğrenilmektedir. Salgının başlangıcından beri bilinen; COVID- 19’un özellikle ilerleyen yaşlarda ve kronik rahatsızlığı (kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet) olan kişilerde daha ağır geçtiğidir.

COVID-19 başlıca üst solunum yollarını ve akciğerleri etkileyen bir virüstür. Akciğerler etkilendiğinde, özellikle kalp hastalarında, klinik tablo daha ağır seyreder. Dolayısıyla kalp damar hastaları ve hipertansiyon hastaları yüksek risk grubundadır.        

Oldukça bulaşıcı bir enfeksiyon olan COVID-19 damlacık yoluyla veya doğrudan temas yoluyla yayılır. Ortalama inkübasyon süresi 5-6 gündür, ancak 14 güne kadar uzayabileceği bilinmektedir. Hastalık belirtileri genellikle ilk 14 içerisinde ortaya çıkar. En sık belirtiler; ateş, solunum sıkıntısı , kuru öksürük , boğaz ağrısı, yorgunluk/halsizlik, kas ağrıları, daha az sıklıkla bulantı/kusma ve ishaldir. Hastane yatışlarının başlıca nedeni pnömoni (%90), ve akut solunum sıkıntısı sendromudur. 

COVID-19’a yakalanma riskini azaltmak için öncelikle koruyucu önlemler almalısınız:

· Sosyal izolasyona dikkat edilmeli (evde kalınmalı , zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmamalı , kalabalık ortamlarda bulunulmamalı)

· El temizliğine dikkat edilmeli

· Mümkün olduğunca eller yüze sürülmemeli

· Almakta olunan ilaçlara devam edilmeli

Kullandığınız kalp ve hipertansiyon ilaçlarında değişiklik yapmanızı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Her tansiyon hastasının yapması gerektiği gibi haftada 2-3 kez tansiyon ölçümü yapılmalı, eğer tansiyon takiplerinde yükselme veya düşmeye eğilim varsa ek tedavi ya da ilaç değişikliği için doktorunuzla iletişime geçilmelidir. Bunun yanı sıra; yeni gelişen göğüs ağrısı, nefes darlığı, halsizlik, ve baş dönmesi şikayeti varsa doktorunuza danışın. Doktorunuz önermedikçe kesinlikle ilaçlarınızı bırakmayın ve değiştirmeyin! 

Ne zaman coronovirüs olduğunuzu düşünebilirsiniz?

Ateş ve yeni başlayan ve/veya artan öksürük, nefes darlığı, boğaz ağrısı şikayetiniz varsa doktorunuzu aramalı ya da bir hastaneye başvurmalısınız. Test yaptırmanız gerekip gerekmediğine ve tedaviye başlama kararını başvurduğunuz doktor verecektir.

Salgın döneminde kalp sağlığını korumak için; almakta olduğunuz ilaçları düzenli kullanmanızın yanı sıra sağlıklı beslenme ve fiziksel egzersize devam etmeniz çok önemlidir. Evinizde kaldığınız bu günlerde, kalbiniz için haftanın 5-6 günü, günde ortalama 20-30 dk. spor yapmaya özen göstermelisiniz (evde yürüyüş).

Elbette bu salgın bir gün sonlanacak. Unutulmamalı ki, uzun dönemde sağlıklı bir kalbe ihtiyacınız var. Bu yüzden uzun vadeli sağlığınızı düşünüp, kalbinize ve sosyal izolasyona dikkat ediniz.  

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

İlgili Birimler


Sizi Arayalım

Ad Soyad

E-mail

Telefon

Konu

Mesaj

Randevu Oluştur

Merkezlerimizden kolayca randevu oluşturabilirsiniz.

YOUTUBE


Kadınlarda görülen en sık kanser; meme kanseri | Prof. Dr. Mehtap Tunacı

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan duktal kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan lobüler kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Risk Faktörleri Meme kanseri gelişiminde bilinen en önemli risk faktörleri şunlardır; Obez veya aşırı kilolu olmak Yeterli fiziksel aktivite yapmamak Alkol kullanımı İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır. Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (+55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır. Kadın cinsiyet, ileri yaş BRCA-1, BRCA-2 mutasyonları gibi bir takım genetik değişiklikler Meme kanseri öyküsünün bulunması Göğüse radyoterapi almış olmak Bazı iyi huylu meme hastalıkları (fibroadenom, papillomatosis, gibi) Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

HABERLER

Tümünü Gör

SOSYAL MEDYA