444 1 633

Yurt dışı aramalar:
+90 212 368 16 00

Böbrek Taşı


31 Aralık 2020

Genel Tanıtım


İdrar sistemi , dört organdan oluşur. Bunlar esas görevi yapan böbrek , böbrekte yapılan idrarı torbaya indiren üreter ve mesanede depolanan idrarı dışarı atan üretra dır. Böbrek ve üreter sağlı sollu ikişer adettir. Mesane ve üretra tektir. Bu idrar sisteminin görevi, vücudun çalışması sonucu oluşan üre gibi bazı atıkların dışarı çıkarılmasıdır. Böbreklerin oluşturdukları idrar vasıtasıyla böyle zararlı maddelerin atılmasını sağladıkları gibi, vücudun hormon ve sıvı dengelerinin düzenlenmesinde rol oynarlar.

Türkiye'deki insanların yüzde 8'inde hayatlarının bir döneminde taş görülür. Erkeklerde daha sıktır. Taşlar böbrekte oluşur ve bu organ sisteminin her yerinde problem yaratabilir ama en çok üreter taşları sorun çıkarır. Ya düşerken çok ağrı yaparlar ya da bir yerde takılır kalırlar. Ağrı üreter adelesinin krampı sonucu oluşur. Bu şiddetli ağrı da bulantı-kusmaya neden olur. Taşın oynayıp idrar yolunu zedelemesi ise idrarda kanama yapar.

Böbrekteki taşların bir kısmı uzun zaman sessiz ve zararsız kalırken bir kısmı da büyümeye devam eder. Ama taşların çoğu üretere düşer. Böbreklerden çıkan idrarı mesaneye aktaran üreter erişkin insanda ortalama olarak 25 cm. uzunluğunda ve 6 mm. çapında boruya benzer bir yapıdır. Ama idrar bir borudan akar gibi dümdüz ve düzenli akmaz. Bir boğa yılanının tavşanı yuttuğu gibi, boğum boğum kasılmalarla mesaneye iner. Taşlar da böyle kasılmalarla inerler. Üreterin üç tane dar yeri vardır ve taşlar genelde bu darlıklardan zor geçer. Sonuncu darlık tam mesaneye gireceği yerdedir. Bütün üreteri geçerek buraya kadar gelen pek çok taş burada takılır.

İdrar depolama görevi yapan mesane genişleyerek 500 cc civarında idrar biriktirebilir. Mesaneye inen idrarın bir daha geri kaçmasını engelleyen mekanizma vardır. Böylece idrar torbası içindeki beklemiş idrarın veya mikropların böbreklere ulaşması engellenir. Ayrıca idrar yapma sırasında mesane içinde oluşan basıncın da böbreklere baskı yapması bu şekilde engellenir.

Mesaneden idrarı dışarı atan üretra ise kadınlarda 4 cm. uzunluğunda kısa bir tüp yapıdır. Erkeklerde ise ortalama uzunluğu 20 cm.dir çünkü prostatın ve penisin içinden geçerek daha uzun bir yol kat eder.

Böbrekten yola düşmüş taşların dolaylı belirtisi çoktur ama taşı direkt olarak saptamak genelde pek kolay olmaz. Bunu yüzde yüze yakın bir kesinlikle ancak spiral bilgisayarlı tomografi gösterir. Diğer yöntemler bu kadar başarılı değildir. Taş görüldüğünde uygun bir yol belirlenir. Öncelikle tercih taşın kendiliğinden düşmesidir.

Taşların çoğu kendiliğinden düşer. Bunlar genelde 5 mm. veya daha küçüktür. Üreterde takılıp kalan ve 1-2 hafta içinde düşmeyen taşların düşmesi artık giderek zorlaşır. Eğer arada hareket edip biraz daha inmezse, müdahale etmekte yarar vardır. Taş 6 haftada düşmezse, artık mutlaka bir müdahale gerekir çünkü 2 ay süreyle aynı yerde kalan taş üreter duvarına yapışmaya ve hatta bazen gömülmeye başlar. Eğer taş tıkanıklık yapıp böbrek hasarı oluşturmaya başladıysa, müdahale aslında daha da erken yapılır. Bekleme süresinin kısaltılması bazen de şiddetli ağrıya, devamlı kanamaya veya idrar yollarında ciddi bir enfeksiyon oluşmasına bağlıdır.

Taşın tedavisinden sonra, korunma da şarttır. Çünkü beş yıl içinde hastaların %65'inde taş tekrar oluşur. Korunmanın en basit yolu bol sıvı almaktır. Yalnız hastada yüksek tansiyon da varsa, dikkatli olmak gerekir. Sertlik derecesi az olan su en iyi koruyucudur. Süt ve ürünleri ile çay gibi bazı gıdaların kısıtlanmasında yarar vardır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

İlgili Birimler


Sizi Arayalım

Ad Soyad

E-mail

Telefon

Konu

Mesaj

Randevu Oluştur

Merkezlerimizden kolayca randevu oluşturabilirsiniz.

YOUTUBE


Kadınlarda görülen en sık kanser; meme kanseri | Prof. Dr. Mehtap Tunacı

Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski vardır. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerden gelişen kanserlerdir. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilir. En sık görülen tipi; meme kanallarından kaynaklanan duktal kanser denen kanserlerdir. Süt üreten bezlerden köken alan lobüler kanserler de sık görülür. Ayrıca diğer dokulardan kaynaklanan daha nadir medüller, tübüler, müsinöz gibi tipleri de vardır. Risk Faktörleri Meme kanseri gelişiminde bilinen en önemli risk faktörleri şunlardır; Obez veya aşırı kilolu olmak Yeterli fiziksel aktivite yapmamak Alkol kullanımı İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır. Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (+55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır. Kadın cinsiyet, ileri yaş BRCA-1, BRCA-2 mutasyonları gibi bir takım genetik değişiklikler Meme kanseri öyküsünün bulunması Göğüse radyoterapi almış olmak Bazı iyi huylu meme hastalıkları (fibroadenom, papillomatosis, gibi) Ailede meme kanseri öyküsü olması: Annesinde, anne tarafından akrabalarında, teyzesinde ve ve/veya kız kardeşinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri gelişmesi riski normal toplumdan daha fazladır.

HABERLER

Tümünü Gör

SOSYAL MEDYA